Nudge Teorisi: Son Kararınıza Son Bir Dokunuş
Klasik ekonomik modeller, insanların rasyonel hareket eden varlıklar oldukları varsayımına dayanır. Buna göre insanlar, her zaman çıkarlarını koruyacak ya da maksimize edecek kararlar verirler. Ancak ekonominin bir alt dalı olan davranışsal iktisata göre ise insanlar, her zaman mantıklı seçimler yapmazlar. Dolayısıyla insanların davranışlarının ne yönde olacağını tahmin etmek, pratikte zordur. Örneğin karar verme esnasında birtakım önyargılara kapılabilir, fevri davranabilir veya duygusal etmenlerden etkilenebilirler. Bu bağlamda, sosyal ve fiziki koşulların da aynı derecede etkili olduğunu söylemek mümkündür.
Bahsettiklerimizi somutlaştırmak için bir kurgu üzerinden gitmekte yarar olacaktır. Bir dondurmacının, dondurma fiyatlarında indirim yaptığını farz edelim. Arz talep dengesine göre dondurma satışlarının artacağını düşünebiliriz. Ancak burada göz önünde bulundurulmayan, insanların indirimdeki dondurmanın tadının kötü olduğunu, bu yüzden de fiyatının bu denli ucuz olduğunu düşünebilme ihtimalidir. Müşterilerin benimseyecekleri bu önyargılı tutum neticesinde satışlar beklendiği ölçüde artmayabilir. Öyleyse, bir kağıda Kişi Başına En fazla 4 Dondurma yazıp cama astığımızı farz edelim. Uyarı, müşteriler için bir güven kaynağı vazifesi görecektir. Bu güncellenmiş senaryoda, muhtemelen olaylar ilkine göre daha farklı gelişecektir ve satışlar çarpıcı bir şekilde artacaktır. Bu sayede hiçbir ekstra maliyeti olmayan basit bir yazı sayesinde müşterileri belli bir doğrultuda karar vermeye yönlendirmiş olacaktır. Bu örnek üzerinden, davranışsal iktisat disiplininin, psikolojinin ve hukuk biliminin kesişiminde filizlenen Nudge (Dürtme) teorisini açıklayabiliriz.
Nudge Teorisi
Nudge, dolaylı telkinlerle veya olumlu teşviklerle bireylerin, hatta toplumun karar verme sürecini etkileme işlevi görür. Hafifçe ittirmek, usulca yönlendirmek manasına gelir. Bu kavramı iki Amerikalı akademisyen, Chicago Üniversitesi’nden davranışsal iktisatçı Thaler ve hukukçu Sunstein, teorize etmiş ve geliştirmişlerdir. Kamu yararına hizmet etmek üzere, ulusal düzeyde Birleşik Krallık, Almanya ve Japonya’nın yanı sıra, uluslararası düzeyde Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Komisyonu’nda çeşitli Nudge birimleri kurulmuştur.
Seçim Mimarisi
Bir konuda önümüze birden fazla seçenek geldiğinde her zaman en mantıklı olanı seçmeyeceğimiz aşikardır. Nudge teorisi, kamusal ve bireysel açıdan en menfaatimize olan seçenek hangisiyse bizi ona yönlendirmeyi amaçlar. Seçim mimarisi (İng. choice architecture) yöntemi, sosyal hayatta bize sunulan seçimleri yeniden düzenlemeye veya sunum şekillerini değiştirmeye ilişkindir. Amaçlanan; tüketiciyi veya vatandaşı, daha genel olarak ise toplumu, doğru kararlar vermeye yönlendirerek refahı arttırmaktır. Gözlemlenen en ayırt edici yönleri ise; bireylerin özgürlüklerini kısıtlamadan, cebri yollara başvurulmadan, en maliyetsiz biçimde dolaylı birtakım yollar vasıtasıyla onları doğru kararları aldırmaya teşvik etmesidir. Parasal anlamda herhangi bir ödül – ceza mekanizması kurulmamasının yanı sıra, eylemler yasal düzenlemeler yoluyla yaptırıma da bağlanmamıştır.
Nudge Teorisi Kapsamında Bazı Uygulamalar
Bu konuda yapılmış en kayda değer çalışmalardan biri organ bağışı konusundadır. Kültürel olarak birbirlerine oldukça benzeyen Avrupa ülkeleri arasında, bu benzerliğe rağmen organ bağışı oranı oldukça değişkendir. Organ bağışlarını arttırma politikası güden ülkelerde Nudge teorisi bağlamında birtakım stratejiler benimsenmiştir.
Organ Bağışı
Eski sistemde sürücü ehliyeti alınırken, vatandaşlara organ bağışçı olmak isteyip istemedikleri sorulmaktadır. Ancak daha sonra, yapılan bir değişiklikle organ bağışçısı olma seçeneği varsayılan olarak düzenlenmiştir. Nitekim insanların büyük bir çoğunluğu varsayılan olarak sunulan seçeneği değiştirmeme eğilimindedir. Opt-in yönteminde birkaç seçenek arasında karar vermeniz beklenir ve aktif onayınız aranır. Ancak opt-out yönteminde varsayılan bir seçenek vardır, bunu değiştirmediğiniz takdirde varsayılan seçenekte karar kıldığınız kabul edilir ve seçiminiz otomatik olarak onaylanmış olur. Fikrinizi ve seçiminizi daha sonra değiştirmeniz mümkündür. Bu husus, Türk hukukundaki açık rıza ve zımni kabul bağlamında da değerlendirilebilir.
Netice itibarıyla, Avusturya, Belçika, İsveç ve Fransa’da opt-out tasarımının benimsenmesiyle; vatandaşlar ehliyet almalarıyla birlikte otomatik olarak bağış listesine kaydedilmiştir ve organ bağışı oranlarında artış gözlenmiştir. Nitekim, sonradan organ bağışçısı olmak için minimum da olsa bir çaba gereklidir. Ancak birçok insan organ bağışı fikrine sıcak baksa da onlardan beklendiği üzere gereken asgari çabayı göstererek tutarlı biçimde hareket etmezler. Dolayısıyla organ bağışı mekanizmasında yapılan küçük bir değişiklikle insan doğasından kaynaklanan bu durum giderilmiştir. Organ bağışı konusunda benzer tutumları benimseyen ve kültürel olarak da birbirlerine oldukça benzeyen Almanya ve Avusturya’daki organ bağışı oranı arasındaki fark, Avusturya’nın Almanya’dan farklı olarak bağış sistemine opt-out yöntemini yerleştirmesinden kaynaklanmaktadır. Organ bağışına rıza gösterenlerin nüfusa oranı Avusturya’da %100’e yakınken, Almanya’da %12’dir.
Benzer şekilde, Hollanda Parlamentosu, Haziran 2020’de no-objection (mahzuru yok, sakıncası yok) olarak anılan yeni bir bağış düzenlemesini yürürlüğe sokmuştur. İlgili düzenlemeye göre, organ bağışına kayıtlı olmayan her vatandaşa organ bağışçısı olup olmama yönündeki seçimlerini soran bir mektup gönderilmektedir. 6 hafta geçmesine rağmen herhangi bir cevap verilmemesi durumunda yeniden bir mektup gönderilerek hatırlatılmaktadır. Eğer hala bir yanıt alınamamışsa, vatandaşın susma iradesine kabul sonucu bağlanarak bağışçı listesine otomatik olarak kaydı yapılmaktadır. no-objection sistemi, opt-out yönteminin daha yumuşak uygulandığı bir düzenlemedir.
Pisuvar Sinekleri
Nudge kapsamında değerlendirilen bir diğer popüler örnek ise pisuvar sinekleri örneğidir (İng. urinal fly). Nitekim Thaler’in de Nudge teorisini açıklarken kullandığı favori örnek budur. Amsterdam Schiphol havaalanında, tuvaletleri temizleyen görevliler pisuvarların yeterince temiz bırakılmamasından şikayetçidir. Temizlik departmanı müdürü Jos van Bedaf ise bu durumu önlemek adına pisuvarlara sinek çıkartması yapıştırılması fikrini öne sürmüştür. Netice itibariyle pisuvarı kullananlar, sinek çıkartmasına nişan alma eğilimi göstermişler ve dışarı sıçratmalar azalmıştır. Dolayısıyla temizlik maliyetleri düşmüş, görevlilerin temizlik için harcaması gereken mesai azalmıştır. Fikrin asıl kayda değer kısmı ise, çıkartmaların herhangi bir maliyeti olmaması ve pisuvarı kullananlara yönelik herhangi bir parasal yaptırıma veya önleme başvurulmadan hijyenin sağlanmış olmasıdır. Nitekim Nudge teorisinin temel felsefesinde de en az mali kayıpla, temel hak ve özgürlükleri en düşük derecede kısıtlayarak en çok faydayı sağlamak vardır.
Pisuvar sinekleri örneğinde, davranışsal iktisatçıların sıklıkla başvurduğu psikolojik yatkınlıklar (İng. cognitive bias) göz önünde bulundurularak yönlendirme yapılmıştır. Davranışsal iktisatçıların aksine klasik ekonomistler, bu faydayı maddi teşviklerle sağlama eğilimi gösterirler. Ancak insanlar, her zaman rasyonel hareket etmezler. Karşılaşılan durumun içeriği hakkında her zaman bilgi sahibi değillerdir. Bu nedenle psikolojik yatkınlar göz önünde bulundurularak, seçeneklerin sunum şeklini değiştirmek, verilen kararın büyük ölçüde değişmesini sağlayacaktır. Dolayısıyla, makul seçime yapılan yönlendirme toplumsal fayda doğuracaktır. Bu fayda ekonomik saiklere dayanabileceği gibi, sağlık ve güvenlik alanlarında da kamusal refahı arttırma amaçlarına hizmet edebilir.
Sağlıklı Beslenme
Marketlerde veya kafeteryalarda, sağlıklı besinlerin daha göz önünde bulunan reyonlara dizilmesi, sağlık alanında uygulanan Nudge teorisinin güzel bir örneğidir. Buna göre kasaya yakın bölgelere daha sağlıklı ürünler dizilirken, besin değeri daha düşük olan, junk-food olarak nitelendirilebilecek ürünler marketin daha arka koridorlarındaki reyonlara dizilebilir. Ya da göz hizasında sağlıklı, alt raflarda ise nispeten sağlıksız ürünlerin dizilmesi fikri de bu yönde değerlendirilebilir. Benzer şekilde, kafeteryalarda fiyat listesinin bulunduğu tabelalarda, besin değeri yüksek yiyeceklerin puntosu daha büyük yazılabilmektedir. Nitekim okul kafeteryalarında yukarda bahsedilen yöntemler denenmiş ve sağlıklı ürünlerin satışında artış gözlenmiştir.
Liberteryen Paternalizm Yaklaşımı
Nudge teorisi, liberteryen paternalizm (liberteryen yöntemlerle, topluma adeta bir ebeveynin çocuğuna gösterdiği şefkatle yön verilmesi) kavramıyla da açıklanmaktadır. Bir analoji üzerinden gidilerse, bir babanın çocuğunun iyiliğini düşündüğü için ona şeker almaması ve benzer şekilde bazı devletlerin vatandaşların şeker tüketimini azaltmak için şekerli içeceklerden şeker vergisi alması örnek verilebilir. İdeal veya rehber kabul edilen kişilerin, toplumu yönetmesi fikrinin en uç noktası diktatörlüklerdir. Nitekim bu görüş, liberalizmin esasen bireylerin özgürlüğünü temel bir değer olarak ön plana çıkaran yapısı sebebiyle kendi içinde çelişkili görülmektedir. Ancak liberteryen paternalizm anlayışı; herhangi bir cebrilik veya baskı ihtiva etmez. Bireylerin özgürlüklerinden taviz verilmeden, yapılacak seçimleri yeniden tasarlar. Aynı seçimlerin, yalnızca sunulma biçiminde değişikliklere gidilir, farklı tasarımlar öngörülür. Nitekim bu görüşü benimseyenler, insanların zaten kararlarını özgürce vermediklerini; sosyal baskılardan, birtakım yatkınlıklardan ve duygusal önyargılardan etkilendiklerini öngörürler.
Nudge teorisi ve liberteryen paternalizm, yanlış olduğunu kabul ettiği bir varsayım ve iki yanılgı üzerinden hareket eder.
- Bizler çıkarlarını maksimize eden rasyonel varlıklarız (Yanlış bir varsayım, bizler fevri hareket eden, tutarsız, irade gücü zayıf, kısmen de tembel varlıklarız.)
- Seçimler arasından biz karar veririz. (Hayır, bu bir yanılgı. Başkaları, seçim setini önceden kararlaştırmıştır.)
- Yönlendirmeler her zaman cebridir. (Hayır, bu bir yanılgı. Anahtar kelime: Sunum)
İnsanların muhakeme yeteneği, dışsal etmenlerden etkilenmeye hayli açıktır.
Yukarda bahsedilen argümanlar dolayısıyla; libertaryen paternalizm, özel işletmelerin ve devlet kurumlarının, toplumu, refahı destekleyen bir doğrultuda yönlendirmesi gerektiğini savunur. Bu yaklaşım neticesinde toplum; keyfi, rastgele yapılan seçimlerden doğan zararlı etkilerden korunacaktır ve genel refahı arttıracak imkanlar sağlanacaktır.
Nudge Teorisine Yöneltilen Eleştiriler
Nudge teorisi, özerkliği ve özgürlükleri tehdit etmesi temelinde eleştirilmiştir. Ayrıca Nudge bağlamında izlenen politikaların, toplumsal refahı arttırıp azaltması hususları çeşitli münazaralara konu olmuştur. Hukuk doktrininde de Nudge teorisinin hukuk devleti ilkesi ile ne ölçüde bağdaştığı tartışılmıştır. Nudge teorisinin ahlaki boyutları da öğretide ihtilaf konusudur. Nitekim denetimsiz bir Nudge politikasının aktif bir manipülasyon aracına dönüşmesi riski mevcuttur. Zira, pazarlama sektöründe halihazırda bu yönlendirmelere başvurulmaktadır.
Bu hususlardaki değerlendirmeler siz değerli okuyucunun kanaatine bırakılmıştır.
Sonuç Olarak
Tarih boyunca, ortak menfaati sağlama amacına hizmet eden hukuk normları ve öngörülen müeyyideler çeşitlilik göstermiştir. Toplumsal refahı arttırmak adına benimsenen yaptırımların niteliği, değişen koşullara göre farklılaşmıştır. Kınama, dışlama, kısas ve hürriyetten yoksun bırakma olarak ilerleme gösteren yaptırım türlerinin yanına, modern para politikalarının gelişimi sonucu maddi cezalar ve teşvikler de eklenmiştir. Parasal sistem ile toplum makul doğrultuda yönlendirilmeye çalışılmıştır.
Ancak maddi yaptırımların da aranan caydırıcılığı sağlayamamasından ve sürdürülebilir olmamasından dolayı farklı hukuki-iktisadi arayışlar içerisine girilmiştir. Barındırdığı risklerin yanında Nudge teorisi, etkili olmasının yanı sıra yenilikçi ve ucuz bir politika aracı olarak görülmektedir. Nitekim uluslararası kuruluşlar ve devletler de politika oluşturma süreçlerinde hukuk dışı enstrümanlara gittikçe daha sık başvurmaktadır.
Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:
- Hukuk Eğitiminde Hukuk Felsefesinin Önemi
- Sosyal Medya Mahkemelerinde Hakkaniyet
- Karl Marx ve Max Weber’in Hukuk Anlayışı
Bu makaleye şu şekilde atıf yapılması önerilir:
Selçuk Yiğit (2021) Nudge Teorisi: Son Kararınıza Son Bir Dokunuş, hukukcukafasi.com/nudge-teorisi-son-karariniza-son-bir-dokunus, (Erişim Tarihi: …).
Ayşe Ece Çetin (2021) Uluslararası Antlaşmaların Denetim Mekanizmaları, hukukcukafasi.com/uluslararasi-antlasmalarin-denetim-mekanizmalari, (Erişim Tarihi: 22/04/2021).
Esther Steenaart, Rik Crutzen & Nanne K. de Vries (2020) Beyond the ticked box: organ donation decision-making under different registration systems, Psychology & Health, DOI: 10.1080/08870446.2020.1811867
Johnson, Eric J.; Goldstein, Daniel G. (2003) Do defaults save lives?. Science. 302 (5649): 1338–9. doi:10.1126/science.1091721. PMID 14631022. S2CID 166476782.
Magazine, W. (n.d.). Aiming to reduce cleaning costs, https://worksthatwork.com/1/urinal-fly, (Erişim tarihi: 21/04/2021)
Marcus. (2020). Nudge theory infographic, https://themindsjournal.com/nudge-theory-infographic/, (Erişim tarihi: 22/04/2021)
Mols, F.; Haslam, S. A.; Jetten, J.; Steffens, N. K. (2015). Why a nudge is not enough: A social identity critique of governance by stealth”. European Journal of Political Research. 54 (1): 81–98. doi:10.1111/1475-6765.12073.
Scheibehenne, Benjamin; Greifeneder, Rainer; Todd, Peter (2010). Can there ever be too many options? A meta-analytic review of choice overload. Journal of Consumer Research. 37 (3): 409–25. doi:10.1086/651235. JSTOR 10.1086/651235.
Thaler, Richard H.; Sunstein, Cass R. (2008). Nudge: Improving Decisions about Health, Wealth, and Happiness. Yale University Press. ISBN 978-0-14-311526-7. OCLC 791403664.
Thaler, Richard & Sunstein, C.. (2003). Libertarian Paternalism. American Economic Review. 93. 175-179. 10.1257/000282803321947001.
Selçuk Yiğit
Selçuk Yiğit (Tümünü gör)
- Nudge Teorisi: Son Kararınıza Son Bir Dokunuş - 7 Mayıs 2021
3 Yorum
[…] Nudge Teorisi: Son Kararınıza Son Bir Dokunuş […]
[…] Nudge Teorisi: Son Kararınıza Son Bir Dokunuş […]
[…] Nudge Teorisi: Son Kararınıza Son Bir Dokunuş […]